AKTİF YAŞAMIN ÖNÜNDEKİ ENGEL SKOLYOZ

Makaleyi Yazan: Uzm. Dr. Müjgan Lahut

Makale Tarihi: 14 Ekim 2018

Omurga eğriliği olarak bilinen skolyoz pek çok türe sahip, nedeni tam olarak bilinmeyen bir hastalık. Fiziksel bir şekil bozukluğunun ötesinde ciddi hastalıklara da zemin hazırlayan skolyozun özellikle erken yaşlardan itibaren ihmal edilmemesi gerekiyor.

Omurganın sağa veya sola doğru eğrilmesi olarak tanımlanan ve yaşam kalitesini düşüren skolyoz, doğuştan olabildiği gibi çocukluk dönemlerinde de ortaya çıkabiliyor. Avcılar Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Müjgan Lahut, modern çağın adı sıkça duyulan hastalığı skolyoz hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Skolyoz Nedir?

Skolyoz kelimesi Yunanca ‘skoliosis’ kelimesinden geliyor ve ‘eğilme, kıvrılma, esneme’ anlamlarını taşıyor. Düz ve dikey bir çizgide yer alan sağlıklı omurga sisteminin sağ veya sol yana eğilmesine skolyoz adı veriliyor. Bu eğrilik; boyun, sırt veya bel bölgesinde veya bunların birleşme yerlerinde olabiliyor. Bu eğrilikler uzamış bir ‘C’ veya uzamış bir ‘S’ şeklinde olup bazen bu eğriliğe farklı eksen eğrilikleri eşlik edebiliyor. Bu durumlarda; kifoskolyoz, rotoskolyoz veya kiforotoskolyoz diye adlandırılan biçimler de karşımıza çıkabiliyor.

Peki, insanlar skolyoz olup olmadığını nasıl fark edebilir?

Aslında dikkatli bir gözlemle; omuzların aynı çizgide olma-ması, bir omzun diğerine oranla daha yüksekte durması, kürek kemiklerinin bir tarafta daha çıkık durması, kafanın tam ortada durmaması, leğen ve kalça kemiğinin bir taraf-ta daha yüksek durması, göğüs kafesin ve kaburgaların tek taraflı kabarık olması, kol açıklığının bir tarafta daha geniş olması gibi durumlar üzerinden fark edilebilir.

Hangi sebeplerden çocuklarda skolyoz görülebilir?

Skolyoz, genetik ve çevresel faktörlere bağlı gelişebilir. Skolyozun nerdeyse %80’i belirli bir sebebi olmadan, hafif veya orta düzeylerde görülür. Ailenin diğer fertle-rinde görülme riski yüksektir. Ayrıca genetik kas has-talıkları ve serebral palsy (doğum öncesinde, sırasında veya sonrasında, merkezi sinir sisteminin hareket işlev alanlarının hasar görmesinden dolayı) veya spina bifida (embriyojenik yaşamda omuriliğin yapısının oluşumunda hata sonucunda omuriliğin kapanmaması) ile beraber gelişebilir. Skolyoz çoğu zaman omurga yapısını tam boz-madan sadece postür bozukluğu, kas dengesizliği, geçici kas spazmı veya ağrılı durumlara bağlı oluşabilir. Bu gibi durumlarda kişiler oturduklarında eğrilik düzgün bir şekil alır. Yapısal olmayan skolyoz en çok bacak boyunun farklı olması sebebiyle oluşur. Bu tespit edilmesi kolay durum gözden kaçırılırsa hasta gereksiz skolyoz ameliyatına kadar gidebilir.

Nedeni bilinmiyor peki farklılıkları var mı? Görülen skolyozların %80’i idiopatikdir; yani sebebi bilinmez. İdiopatik skolyozun dört tipi vardır; İnfantil 0-3 yaş, Jüvenil dediğimiz; puberte öncesi 3-9 yaş, Adole-san; puberteden olgunluğa kadar olan dönem 10-18 yaş, erişkin 18 yaş ve üstü…

Skolyoz tanısı ve takibi özellikle ergenlik döneminde çok önemlidir, zira ergenlik çağında hızla eğrilik derecesi artar. Aslında kızlar ve erkeklerde görülme sıklığı erken yaşlarda çok farklı değildir, fakat kızların olgunluğa ye-tişme sürecinin çok hızlı olması sonucunda skolyoz açısı artar ve kızlarda daha fark edilir hale gelir. Büyüme dur-duktan sonra skolyoz ilerlemez ancak gelişen osteoporoz veya kas zedelenmesi ve güçsüzlükleri açıyı artırabilir.

Skolyoz açısı nedir, nasıl ölçülür?

Kişinin tüm iskeletini kapsayan, ayakta yumuşak dozda çekilen grafi bize bu açıyı değerlendirmemizde yardımcı olur. Bu açı ‘cobb açısı’ olarak adlandırır. Bebekler için ışın almadan scoliometer denilen bir çeşit su terazisi kullanılabilir. Ölçülen açı 7’den büyük ise skolyoz varlığı kabul edilir. Tecrübeli bir hekim muayene ile bu karara varabilir.

Açının önemi nedir?

On derece üstü eğriliklere skolyoz denir. 20-25 dere-ce aralığında ise çocuk için özel 3D korseler verilmesi gereklidir. İyi ve uygun biçimde hazırlanan bir korse ile çekilen grafide 10 derecelik bir skolyoz açı düzelmesi is-tenmektedir. 45-50 derece üstü ise operasyon gerektirir.

Skolyoz sağlığımızı nasıl etkiler?

Skolyoz kozmetik bozukluk dışında sırt ağrılarına, gelişen farklı anatomik yapı diskopati ve radikülopati riskini artırır. Göğüs kafesindeki yamukluk, akciğer kapasitesini ve nefes alma fizyolojisini bozabilir ve bazı kalp ve dolaşım bozukluklara zemin hazırlayabilir.

Skolyoz için fizik tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinde neler yapıyorsunuz?

Çocuğun detaylı fiziksel ve nörolojik muayenesi yapılır. Skolyozun tipi ve açısı (cobb açısı) belirlenir. Çocuğun yaşı ve büyüme hızı (risser sign) bulguları göz önüne alınarak gerekli egzersiz programı hazırlanır. Düzenli takip ve skolyoz açısının sık periyotlarla değerlendirilme-si yapılır. İkincil gelişebilen sorunları öngörüp önlem için gerekenler yapılır.

Egzersiz programlarını nasıl planlıyorsunuz?

Omurgaların iki tarafında mevcut olan uzun kaslardan, skolyoz sebebiyle oluşan eğriliğin iç kısmında olan kas kısalır, karşı taraftaki kas ise uzun ve kuvvetsiz kalır. Bu kaslarla bağlantılı kol ve bacak kaslarında da kuvvetsizlik ve gerginlik olabilir. Aşırı gergin ve hareketliliği kısıtlanmış kas, kemik ve sinirlere baskı yaparak şiddetli ağrılara yol açar. Egzersiz planı kısa kasları germek, uzatmak ve fleksibilitesini artırmak; ileri derecede gerilmiş ve zayıf olanları da kuvvetlen-dirmekten ibarettir.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaların yararı nedir?
Fizik tedavi ile hareketliliği azalmış kasların hareketliliği büyük oranda geri kazandırılabilir. Kaslar güçlendirilir, güçlü kaslar kemiklere destek olurlar. Bu sayede ileri evrede oluşabilecek osteoporoz, postür bozuklukları, eklem instabiliteleri gibi kronik durumlar önlenebilir. Eğrilikler sebebiyle oluşan basınç azalır, basınç altındaki bölgelere daha fazla kan ve oksijen gitmesi sağlanır. Tüm bunların sonucu olarak oluşan ağrı ortadan kaldırı-labilir ve yaşam kalitesi büyük oranda artırılır.

Kaynak Avcılar Hospıtal Sağlık Bülteni