GSYH 3. çeyrekte beklentilerin çok üzerinde toparlandı
GSYH, şimdiden salgın öncesi seviyelerinin üzerine çıktı. TÜİK, GSYH’nin 3Ç20’de %5,0-5,5’lik piyasa beklentileri ve bizim %4,2’lik beklentimizin üzerinde %6,7 büyüdüğünü açıkladı. Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış GSYH ise çeyreklik bazda %11,0 daralmanın ardından %16,2 artış gösterdi. GSYH böylece, salgın öncesi seviyelerinin %3,4 kadar üzerine çıktı.
İç talepteki canlanma turizm kaynaklı daralmanın çok üzerine çıktı. Kredi teşviki kaynaklı iç talep canlanmasına bağlı olarak, özel tüketim harcamalarının (beklentimize paralel) %9,2 büyüdüğü görülüyor. Bunda da belirleyici faktörün dayanıklı harcamalarındaki %55 ve yarı dayanıklı mal harcamalarındaki %17’lik artış olduğu, hizmet sektörü harcamalarındaki %8’lik daralmanın ise büyümeyi önemli ölçüde aşağı çektiği görülüyor. Sabit sermaye yatırımlarında ise beklentilerin çok üzerinde %22’lik artış olduğu görülüyor ki, bunun büyük ölçüde düşük faizlere bağlı olarak ticari araç satışlarından kaynaklandığını düşünüyoruz. Buna göre, yatırımlardaki büyüme trendinin kalıcılığına ilişkin soru işaretleri bulunduğunu söyleyebiliriz. Buna karşın, yatırımlar kalemindeki artışın 3. çeyrek GSYH büyümesine %5,2’lik bir katkı yaptığını belirtmek lazım. Öte yandan, mal ve hizmet ihracatının %22 daraldığı görülüyor, ki bu da tamamen turizm gelirlerindeki düşüşten kaynaklanıyor. İç talepteki canlanmayla mal ve hizmet ithalatının ise %16 arttığını görüyoruz. Buna göre, net dış talebin GSYH büyümesini %9,1 gibi ciddi bir oranda aşağı çektiğini söyleyebiliriz. Kamu harcamalarının ise büyümeye %0,1’lik çok sınırlı bir katkı yaptığı görülüyor. Bu sonuçlara göre, stoklardaki değişimin (stok biriktirme eğiliminin) de GSYH büyümesine %5,1’lik bir katkı yaptığı anlaşılıyor.
2020 GSYH büyümesinin %1,0’e ulaşması olası görünüyor. Özetle, turizm kaynaklı ekonomik aktivitedeki ciddi daralmaya karşın, kredi teşvikli iç talep sayesinde, GSYH’nin salgın öncesi seviyelerini şimdiden aştığı görülüyor. Ancak bunun TL’de hızlı değer kaybı ve faizlerde artış gibi ciddi bir maliyet ile başarıldığını da dikkate almak gerekiyor. TL’deki değer kaybı ve parasal sıkılaştırmaya bağlı olarak, iç talepte önümüzdeki dönemde kayda değer bir yavaşlama (gerileme) bekliyoruz. Öte yandan, elektrik tüketimi, kapasite kullanımı, imalat PMI ve ihracat/ithalat rakamları ile birlikte haftalık yayınlanan kredi kartı harcamaları henüz böyle bir yavaşlamaya işaret etmiyor. Buna göre, eldeki rakamlarla 2020 yılı GSYH büyümesinin %1,0’e ulaşması olası görünüyor. Bu rakamın, salgının ilk aylarında hiç de gerçekçi görünmediğini belirtmek lazım.
2020’de büyümede beklenenden hızlı toparlanma 2021 yılı GSYH büyümesini sınırlayabilir. Salgın sonrası toparlanmanın, ilk beklentilerin çok üzerine çıktığını, ancak buna bağlı olarak da 2021 için daha önce öngördüğümüz olumlu baz etkisinin, üçüncü ve dördüncü çeyrekler için ortadan kalktığını söyleyebiliriz. 2021’in çok büyük bölümünde hakim olmasını beklediğimiz yüksek faiz ortamı ile birleştiğinde, 2021 yılı GSYH büyümesinin %2,0-2,5 civarında gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Ancak bu tahmini her iki yönde de etkileyebilecek ciddi belirsizlikler olduğunu da not etmek lazım. Öncelikle, salgının gelişimi ve aşı haberleri en kritik konular olmaya devam ederken, bu taraftaki olumlu gelişmelerle turizm ve bağlantılı sektörlerde örneğin 2019 seviyelerine geri dönülebilirse, bu tahmin üzerinde ciddi yukarı yönlü riskler ortaya çıkabilir. Öte yandan, TL’deki istikrar da GSYH üzerinde belirleyici olmaya devam edecek. TL’de 2021’de ek değer kayıpları yaşanması durumunda, GSYH büyümesinin hiç arzu edilmeyen noktalara da gidebilir.