Adım Adım Başarılı Bir Marka Oluşturma Süreci

markaolusuturma

Tüketiciler üzerinde yapılan bir ankete göre, tüketicilerin  bildiği markaların ürünlerini satın almayı tercih ediyor. Küçük bir işletme olarak siz de büyük markalarla rekabet etmek durumundasınız. İşte bu yüzden sağlam bir marka oluşturma süreci ile fark yaratmanın bazı yollarını bulmalısınız.

Markalaşmak, havalı bir logodan ya da iyi yerleştirilmiş bir reklamdan ibaret değil.

Markalaşmaya nereden başlayacağınızı bilmiyor musunuz? İşte sizlere başarılı bir marka oluşturmak için izlemeniz gereken 11 adım:

Adım 1 : Markanızın hedef kitlesini belirleyin.

markaolusturma1

Marka yapılandırmanın temelinde üzerine odaklanmanız gereken hedef kitleyi belirlemek yatar. Herkes için her şeyi üretemezsiniz, değil mi?

Markalaşma sürecinde tam olarak kime ulaşmaya çalıştığınızı aklınızdan çıkarmayın. Misyonunuzu ve mesajınızı onların ihtiyacını karşılamaya uygun hale getireceksiniz.  

Spesifik olun. Tüketicilerin davranışları ve yaşam tarzlarına yönelik detaylı araştırma yapın.

Birkaç kısa örnek ile açıklayım:

  • Evden çalışan bekar anneler
  •  Teknolojik yenilikleri erken benimseyen teknoloji meraklıları
  • Yurt dışında okuyan üniversite öğrencileri
  • Yöneticileri işe alan profesyoneller

Tüketici tablonuzu sağlamlaştırdıktan sonra onların anlayabileceği ve ilişki kurabileceği bir marka kimliği yaratın.

Adım 2 : Markanızın hedef tanımı yapın.

nasil-marka-olunur

Kitlenizin güvenebileceği bir marka inşa etmeden önce işinizin nasıl bir değer sunduğunu bilmelisiniz. Hedef tanımı ile basitçe bir varoluş amacı tanımlanır. Bu, markanızı yapılandırırken her açıdan ihtiyaç duyulan bir şeydir.

Amacınız nedir? Şirketinizin tutkuyla yaptığı şeyi net bir ifade ile tanımlayın. Logodan tutun da reklam sloganına, sese, mesaja ve karaktere kadar her detay bu hedefi yansıtmalı.

Herhalde hepimiz Nike’ın sloganını biliyoruzdur: Just Do It. Ama hedef tanımları nedir biliyor muydunuz?

Nike’ın hedef tanımı: Dünyadaki tüm atletlere ilham vermek ve yenilik getirmek.

Nike’ın misyonunu her yerde görebilirsiniz. Her branştan atletin kendini en iyi hissedeceği ürünler sunmaya odaklanırlar.

Nike bu ifadeye bir de dipnot ekleyerek işi daha da ileriye götürür: ”Eğer bir bedenin varsa, sen de atletsin.” Böyle bir ifade ile hedef kitleyi ne kadar genişlettiklerini bir düşünsenize! Şirket öyle bir itibar ve marka takibi yarattı ki hedefini herkese uyum sağlayacak ölçüde artırabildi.

Marka yapılandırırken işe ufaktan başlayın ve ilk önce niş bir hedef kitleye odaklanın. Zamanla marka sadakatiniz erişim alanınızı genişletmeye yetecek kadar büyüyebilir.

Adım 3 : Kendi sektörünüzdeki markaları araştırın.

is-hayatinda-rekabet-etme-yollari

Kendi sektörünüzdeki büyük markaları asla birebir taklit etmeyin. Ama iyi oldukları alanların da farkında olun. (Ve tabii başarısız oldukları alanları da bilin.)

Asıl amaç rekabette fark yaratabilmek. Müşteriyi başka marka yerine sizi tercih etmesi için ikna etmelisiniz.

Ana rakiplerinizle ilgili araştırma yapın. Kendi markalarını yapılandırırken verimli oldukları yönleri ve verimsiz yönlerini inceleyin.

  • Verdikleri mesaj ile farklı mecralardaki görsel kimlikleri tutarlı mı?
  • Ürün ve hizmetlerinin kalitesi nasıl?
  • Okuyabileceğiniz müşteri yorumları veya sosyal medya yorumları var mı?

Adım 4 : Markanızın sunduğu önemli özellik ve avantajları öne çıkarın.

Her zaman için sizden daha büyük bütçesi ve daha fazla kaynağı olan, sektörü yönlendiren markalar olacaktır. Ürünleriniz, hizmetleriniz ve karınız tamamen size aittir.

Çok derinlemesine çalışarak başka kimsenin sunmadığı bir şey bulmalısınız. Örneğin, bu belki daha özgün ve şeffaf bir müşteri hizmeti olabilir, veya üretkenliği daha iyi destekleyen bir yol, daha uygun fiyatlarla müşterinin tasarruf etmesine imkan sunan seçenekler olabilir.

Hedef kitlenizi tam olarak tanıdığınızı varsayarsak (Adım 1), müşterinize başka markalar yerine sizi tercih etmeleri için bir sebep sunun.

Apple’ın sıradan bir bilgisayar firması olmadığı açık. Apple’ın en önemli özelliklerinden biri yalın tasarımı ve en önemli avantajlarından biri kullanım kolaylığı.

Eşsiz ambalajlarından lansman etkinliklerine kadar Apple’ın müşteride bıraktığı izlenim şu; ürünü kutusundan çıkarır çıkarmaz kullanmaya başlayabilirler. Apple’ın 1997-2002 arasındaki yıllarla kullandığı sloganı hatırlar mısınız? ”Farklı düşün”. Bu görüş, günümüzde varlığını hala sürdürüyor.

Adım 5 : Güzel bir marka logosu ve sloganı yaratın.

Marka yapılandırmanın en temel (ve nispeten en önemli) parçası şirket logosunu ve sloganını oluşturmaktır.

Markanızın görsel kimliğini sağlamlaştırmak üzere logonuzu her yerde kullanacağınızı unutmayın.

Markanızı yapılandırırken kurumsal kimlik tasarımında size yardımcı olmaları için profesyonel bir tasarımcı işe alın veya bir kreatif ajans ile çalışın. Onların uzmanlığı, markanızı eşsiz ve eskimeyecek bir görsel kimliğe kavuşturabilir.

Adım 6 : Markanızın resmi sesi

Sesiniz, misyonunuza, kitlenize ve bulunduğunuz endüstriye göre değişir. Markanızın sesi, müşterilerinizle iletişim kurma üslubunuz ve müşterilerin size nasıl cevap verdiğidir.

Bir markanın sesi şöyle olabilir:

  • Profesyonel
  • Cana yakın
  • Hizmet odaklı
  • Tanıtım odaklı
  • Konuşkan
  • Bilgilendirici, vs.

Bunun gibi bin türlü sıfat ve olasılık olabilir.

Hedef kitlenizde yankı uyandıran ve anlam taşıyan bir marka sesi belirleyin.

Adım 7 : Bir marka mesajı ve kısa sunum oluşturun.

Marka oluşturma esnasında müşterilerinize kısa ve öz olarak kim olduğunuzu anlatın.

Belirlediğiniz marka sesinizi kullanın. Mesajınız markanızla ilişkili olmalı ve bir iki cümle ile iletilebilmeli. Bir marka mesajı, logonuzun ve sloganınızın ötesine geçerek kimliğinizin önemli yönlerini, sunduklarınızı ve insanların neden sizi tercih etmesi gerektiğini tanımlar ve müşteriyle insani boyutta iletişim kurmaya ve duygusal bir etkileşime girmeye fırsat tanır.

Bir mesaj üretirken ürününüzün yapabileceklerini işaret etmek yerine müşterileriniz için neden önemli olduğunu vurgulayın. 

TOMS ayakkabıları sosyal medyada kocaman bir takipçi kitlesi ve müthiş olumlu bir marka algısı yarattı. İnternet sitelerinde mesajlarını tam olarak ortaya koyarak öne çıkarmışlar: ‘‘Yaşamları iyileştirmek. Satın aldığınız her ürün için TOMS ihtiyaç sahibi bir kişiye yardım eder. ”

Adım 8 : Bırakın marka kimliğiniz ışıldasın

Müşterilerin, herkesten farklı bir şey üretmeyen başka bir seri üretim şirkete daha ihtiyacı yok. Kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirilmiş bir deneyim ve gerçek insan etkileşimi ile destek sunan bir şirket arıyorlar.

Marka oluşturma sürecinin her adımında kişiliğinizi ön plana çıkarın ve iletişimin her alanında bu marka kişiliği ile tutarlı olun.

Şu kadar basit olabilir:

  • İletişimde diyaloğa açık bir ses (”biz” ve ”siz” kullanmak)
  • Perde arkasındaki içerikleri paylaşmak
  • Gerçek deneyimlere dair hikayeler anlatmak
  • Ürün ve hizmetleri enteresan bir üslupla tanıtmak

Adım 9 : Markanızı işinizin her alanına entegre edin.

Markalaşma süreci asla bitmez.

Müşterinizin gördüğü veya görmediği her şeyde markanızın bir yansıması bulunmalı. Ofisinize bir müşteri geldiği anda markanız hem ortamda hem de kişisel etkileşimlerde görünür olmalı.

Adım 10 : Markanıza sadık kalın.

Ölçülebilir müşteri tepkilerine dayanarak markayı başka bir şeye dönüştürmeye karar vermediğiniz takdirde, tutarlılık şart.

Marka yapınızı sürekli değiştirmeyin. İstikrarsızlık müşterilerin aklının karışmasına sebep olur ve uzun vadeli marka oluşturmayı zorlaştırır.

Dünyanın en önde gelen kahve satıcılarından Starbucks insanları daima bir araya getirmeyi vadediyor. Peki Starbucks’ın hedefi nedir? ” İnsan ruhunu beslemek ve ilham vermek.” İşte bu yüzden her mağazada ücretsiz internet bağlantısı, geniş masalar ve diyaloğu kolaylaştıran türden hoş bir müzik sunuluyor. Daha da kişisel olmak için her kahve bardağının üzerine adınızı yazıyorlar.

2011 yılında bir logo değişikliği yapmış olmalarına rağmen (logodan şirket ismini kaldırdılar) Starbucks marka algısı sapasağlam duruyor. O yeşil renkli ve sade deniz kızı logosunu gördüğünüzde ne hissediyorsunuz? Kesinlikle duygusal bir temel kurduklarını düşünüyorum.

 

Adım 11 : Markanızın en büyük savunucusu olun.

Küçük işletmeniz için markanızı yapılandırdıktan sonra artık bu markayı pazarlamak için en başta siz destek vereceksiniz. Kendi markanızı sizden daha iyi hiç kimse tanıyamaz, bu yüzden onu yaymak da size kalıyor.

Çalışanlarınızı işe alırken misyonunuzla,vizyonunuzla ve marka değerinizle kültürel olarak uyum sağlayacaklarından emin olun. Çalışanlarınızı şirketinizle aynı doğrultuda olmak üzere güçlendirici bir kişisel marka kurmaları için teşvik edin. Sadık müşteriler markanızın sesi olsun. Onları yorumlar yazmak ve içeriklerinizi paylaşmak üzere teşvik edin.

 

Sonuç Olarak

Sağlam bir marka oluşturma süreci şirketinizi ufak çaplı bir işletme olmaktan çıkarıp başarılı bir rakip mertebesine yükseltebilir. Göreceksiniz ki müşterileriniz markanıza karşı derin bir güven duygusu besleyecek ve sattığınız ürünleri almaya daha meyilli olacaklardır.

Nike ve Starbucks’ın eski yöneticilerinden olan Scott Bedburry şöyle diyor : ‘Bir marka sürekli olarak anlatılan bir öyküdür.’

Siz de kendi marka stratejinizi kurun ve hikayenizi anlatın.

http://www.yeniisfikirleri.net/adim-adim-basarili-bir-marka-olusturma-sureci/